
Sn.Sefa KABAALİOĞLU’nun Kaleminden , Hesap kalemleri doğru kayıt edilmez ise İşletme Sermayesi doğru sonuç vermez
Net işletme sermayesi, bir işletmenin günlük faaliyetlerini sürdürebilme gücünü gösteren en önemli finansal göstergelerden biridir. Bu gösterge, işletmenin dönen varlıkları ile kısa vadeli borçları arasındaki farkı ifade eder. Net işletme sermayesi hesaplanırken dönen varlıklarınızda yer alan bilanço kalemleri ile kısa vadeli borçlarınızda yer alan bilanço kalemlerinin doğru kayıtlanması gerekmektedir. Doğru kayıtlanmayan her işlem net işletme sermayenizi doğru çıkarmayarak sizi yanlış verilerle şirketinizi analiz etmenize götürebilir.
Net işletme sermayesi hesaplanırken öncelikle dönen varlıkların ve kısa vadeli yükümlülüklerin ne olduğunun doğru bir şekilde anlaşılması gerekir. Dönen varlıklar, işletmenin bir yıl içinde nakde çevirebileceği, tüketeceği veya elden çıkarabileceği varlıkları kapsar. Bunlar arasında nakit ve nakit benzerleri, kısa vadeli alacaklar, stoklar, peşin ödenmiş giderler ve diğer benzeri kalemler yer alır. Kısa vadeli yükümlülükler ise, yine bir yıl içerisinde ödenmesi gereken borçları ifade eder. Bu kalemler arasında ticari borçlar, kısa vadeli finansal borçlar, vergi ve sosyal güvenlik yükümlülükleri, alınan avanslar ve kısa vadeli karşılıklar sayılabilir.
Net işletme sermayesinin doğru hesaplanabilmesi için bu kalemlerin muhasebeleştirilmesinde öncelikle doğru sınıflandırma yapılmalıdır. Örneğin, vadeleri bir yıldan uzun olan alacakların dönen varlıklar içerisinde yer almaması gerekir. Benzer şekilde, uzun vadeli borçlar kısa vadeli yükümlülüklerin içerisinde gösterilmemelidir. Bu tür hatalı sınıflandırmalar, net işletme sermayesinin olduğundan fazla veya az görünmesine neden olabilir ve işletmenin mali durumu hakkında yanıltıcı sonuçlar doğurabilir.
Alıcılar kaleminizde yıllar itibariyle donuk bir alacağınız varsa, net işletme sermayesi hesaplanırken bu donuk alacak hesaba katılmamalıdır.
Ortaklardan alacaklar bakiyeniz mevcutsa ve bu bakiye varken net işletme sermayeniz başa başsa bunu kesinlikle negatif olarak düşünmelisiniz. Çünkü ortaklardan alacaklar bakiyesi özellikle bankaların en sevmediği bilanço kalemidir.
Ortaklara borçlar hesabında yer alan bir bakiyeniz varsa, Bu bakiye gerçekten ortağa 1 yıl içerisinde ödenecek bir bakiye midir? Yoksa ortağın fon desteği olup sermayeye mi aktarılacaktır? Eğer sermayeye aktarılacaksa neden uzun vadeli ortaklara borçlar kaleminde takip edilmiyor? Kısa vadeli ortaklara borç kalemi eğer 1 yıl içerisinde ortağa geri ödenmeyecekse net işletme sermayenizi olumsuz etkilemektedir.
Banka kredileri de kısa (300 Kısa Vadeli Banka Kredileri) – uzun (400 Uzun vade banka kredileri) vade ayrımı yapılmadan kayıt altına alınmışsa uzun vadedeki banka borcunuzu kısa vadede takip ediyorsanız, bu sizin yanlış kayıtlamadan dolayı net işletme sermayenizi olumsuz etkileyecektir. Banka kredileriniz memzuç kayıtları ile birebir uyumlu olmalıdır.
Bir diğer önemli husus ise muhasebe kayıtlarının güncelliği ve doğruluğudur. Dönem sonlarında tahsil edilemeyeceği öngörülen alacaklar için şüpheli alacak karşılığı ayrılmalı, satıla bilirliği azalan veya değeri düşen stoklar için stok değer düşüklüğü karşılığı hesaplanmalıdır. Aynı şekilde kısa vadeli borçlar da faiz ve vade farkları dâhil edilerek doğru bir şekilde muhasebeleştirilmelidir. Böylece bilanço, gerçeğe daha yakın bir mali tablo sunar.
Bilanço incelemenizde net işletme sermayeniz pozitif ancak yüksek bir kasa bakiyeniz mevcut ise ve bu değer gerçek değeri yansıtmıyorsa banka tarafından yapılan kredi değerlendirmesinde mutlaka yüksek kasa bakiyeleri öz kaynaktan düşürülür. Bu durumda pozitif gibi görünen net işletme sermayeniz bir anda negatif yönlü olabilir.
Dönemsellik ilkesi de bu noktada büyük önem taşır. İşletmelerin, gelir ve giderlerini ait oldukları döneme kaydetmesi, varlık ve borçlarını da buna göre sınıflandırması gerekir. Özellikle peşin ödenen giderler ya da gelecek aylara ait tahsilatlar, bilançoda doğru şekilde yer almalı, aksi halde işletmenin kısa vadeli mali gücü yanlış yansıtılmış olur.
Ayrıca, dönen varlıkların ve kısa vadeli yükümlülüklerin değerlemesi yapılırken gerçeğe uygun değer esası dikkate alınmalıdır. Özellikle dövizli işlemlerde, bilanço dönemi sonunda yapılacak kur değerlemeleriyle varlık ve borçlar doğru değerden kaydedilmelidir. Bu tür değerlemeler, hem işletmenin risklerini hem de finansal yapısını doğru analiz edebilmek açısından kritiktir.
Stok bakiyesi güncelliği çok önemlidir. Özellikle bankalar kredi değerlendirmelerinde stokların doğruluğunu fazlasıyla irdelerler. Çünkü gerçek olmayan veya yanlış kayıtlanan her stok kaydı, kâğıt üzerinde net işletme sermayenizi olumlu gibi gösterse de şişirilmiş stok bakiyeleri mutlaka tespit edilir ve özellikle kredi değerlendirmelerinde ciddi güvensizlik yaratır.

Diğer adı altında (Diğer ticari alacaklar, diğer alacaklar, diğer dönen varlıklar, diğer mali borçlar, diğer borçlar vs.) yüksek bakiyeli bir bilanço kaleminiz bulunuyorsa mutlaka makul bir açıklaması olmalıdır. Çünkü özellikle kredi değerlendirmelerinde bu bakiyeler arındırılabilir. Bu arındırma işleminin ardından da net işletme sermayeniz olumsuz yönde etkilenebilir.
Özetle, net işletme sermayesinin doğru bir şekilde hesaplanması, yalnızca teknik bir formül uygulaması değil, aynı zamanda bilanço kalemlerinin doğru, güncel ve muhasebe ilkelerine uygun şekilde kayıtlanmasına bağlıdır. Bu süreçte yapılan her hata, işletmenin mali durumunun yanlış değerlendirilmesine, dolayısıyla yanlış kararların alınmasına yol açabilir. Bu nedenle, finansal tabloların güvenilirliği için dikkatli ve titiz bir muhasebe süreci vazgeçilmezdir.